Ayşegül Güngör
17/02/2017
Sanırım hepimiz para harcarken içimizden “şimdi değil sonra alırım. Ya da aman canım ne olur şimdi alayım sonra alamam.” düşüncelerini sıklıkla geçiriyoruz. Kimimizde “Şimdi değil sonra” kimimizde de “hemen almalıyım” düşünceleri kararlarımızı etkiliyor. Peki bu iki düşünce aklımıza nereden ve hangi koşullara göre geliyor? Bu düşüncelerin kaynağı bireysel genetik kodlarımızda gizli. Genlerinde tarım devrimine erken geçmiş atalarının izlerini taşıyanlar daha çok tasarruf ediyor. Avcı toplayıcı geninin etkisini daha fazla hissedenelr daha çok harcama eğiliminde oluyor. Bunu ben söylemiyorum. Noah Yuvel Hariri söylüyor. Hatta şu şekilde devam ediyor “İnsanlık tarihinde insanlığın çağ atlamasını üç ana devrim şekillendirdi: 70 milyon yıl önce başlayan bilişsel devrim, 12 bin yıl önce bilişsel devrimi hızlandıran tarım devrimi ve yazının bulunuşuyla 5000 yıl önce başlayan bilimsel devrim.” Bu satırlar büyük bir zevk ve merakla okuduğum Sapiens – İnsan Türünün Kısa Tarihi adlı kitaptan.
İnsaoğlu tarım devrimine geçmiş olmasaydı biriktirmeye de hiç ihtiyaç duymayacaktı. Bozkırlarda ormanda devamlı hareket ederken ve ertesi gün başınıza ne geleceğini bilmezken fazla mala ihtiyacınız olmaz. Bulduğunuzda yiyebileceğiniz kadar yersiniz. Eğer çok eşyanız olursa kaçarken bu sizi yavaşatır ve av olma ihtimalizi artırır.
İnsanoğlu tarım devrimine geçtiği andan itibarek yerleşik hayat geçti ve biriktirmeyi öğrendi. Böylece ticaret gelişti. Sonra elindeki saklamayı, ihtiyacı varsa borç almayı öğrendi ve böylece bankacılık sistemi gelişti. Hane haklı sisteme tasarruflarıyla kaynak sağlamaya başladı. Peki bu sağladığımız kaynağı doğru kararlarla yönlendirebiliyor ve doğru yönetebiliyor muyuz?
Avcı ve toplayıcı genlerimizden gelen bir harcama eğilimimiz var. Bir de gelecek korkumuz ve gelecekle ilgili hayallerimiz var. Bütün bunları dengede tutmak zorundayız. Markovitz’in dediği gibi rasyonel yatırımcı gibi davranmalı ve aynı risk seviyesinde maksimum getiriyi aynı getiri seviyesinde de minimum riski seçmeliyiz. Günümüzde bu seçimleri yapmak çok zor. Finans piyasası geliştikçe ürünler karmaşıklaşıyor ve ürünler arasında seçim yapmak zorlaşıyor. Bu kadar çok seçim şansı olunca da karar alamıyor ve rasyonel davrandığımızı düşünürek aslında fırsat maliyetinden kaybettiğimizin farkına varmayarak sadece temel ürünlere yöneliyoruz.
Oysa biz geleceğimiz için para biriktirmeliyiz. Bugünkü harcamalarımızı erteleyerek gelir elde etmek için değil. Ya çok çalışıp bir portföy yönetici olacak, tüm piyasaları ve yatırım araçlarını öğrenerek gelecek yatırımlarımızı yapacağız ya da bireysel emeklilik sistemine dahil olacağız.
Bireysel Emeklilik Sisteminde önemli olan sisteme düzenli para yatırmak değil oradaki parayı bir portföy yöneticisi mantığı ile karakterimiz ve yatırım tercihlerimizi dikkate alarak yatırım fonları arasında yönlendirebilmek.
Geleceğimizin sorumluluğunu almalı ve yatırımcı olarak yatırım fonlarını öğrenmeli ve bize uygun olanını seçmeliyiz.
Nasıl seçeceğimize bir başka yazıda değineceğim.